Gıda Sorunları Büyüyor: “Et Fiyatlarındaki Kriz Yıllarca Sürecek, Meyve Maliyetleri Düşmeyecek”
Dünya genelinde pandemi, savaş ve iklim krizleri nedeniyle artan gıda fiyatlarında son bir yıldır ürün bazlı artışlar dışında genel bir düşüş eğilimi görülüyor. Ancak Türkiye’de işler tam olarak istenildiği gibi gitmiyor. Dünyada enflasyon yükselirken Türkiye’de de yükseliyor. Dünyada enflasyon düşerken Türkiye’de yeniden yükseliyor. Özellikle bir tarım ülkesi olan Türkiye’de gıda enflasyonundaki yükseliş, akıllara ve hatta bütçelere verdiği zararla öne çıkıyor. Ancak piyasalardan ve piyasalardan gelen haberler fiyatlarda artışa dair pek iyi sinyaller vermiyor.
Gıda enflasyonundaki artış, TÜİK verilerine göre geçen yıl yüzde 75,72, son 5 yılda ise yüzde 450,76 olarak dikkat çekiyor.
Temmuz ve Ağustos 2023’te görülen aylık enflasyon oranları da bu açıdan dikkat çekti. TÜİK TÜFE’de en yüksek ağırlığa sahip olan gıda enflasyonundaki artış yaz aylarında ortalamalara göre düşük seyrederken, 2023’te adeta rekor kırdı.
Son 10 yılın ortalaması 0,88 olan temmuz enflasyonu 2023 yılında yüzde 9,49, ortalama yüzde 0,72 olan ağustos ayı enflasyonu ise 2023 yılında yüzde 9,09 olarak açıklandı.
2003 yılı baz alınarak hazırlanan TÜİK TÜFE, ana harcama kalemlerinde Temmuz ve Ağustos aylarında son 20 yılın en yüksek aylık enflasyonu olarak tarihe geçti.
Sözcü’den Samiye Başçı’nın haberine göre Türkiye Helalciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, yaz döneminde özellikle meyve konusunda sıkıntı yaşandığını belirterek, ilk sebebin yeterli ürün olmaması olduğunu söyledi. İkinci neden olarak ise maliyetlerdeki ciddi artışları gösterdi.
Meyvenin daha pahalı olduğunu, meyvenin artık 20 TL’nin ucuz olduğunu söyleyen Tavşan, şunları söyledi:
Para değil. Perakende pazarına girdiğinizde bir ürünün kilogram fiyatı 15-20 TL ise artık onu ucuz sayacağız.
‘Kışın mahsul bol’ diyen birlik başkanı, önemli bir sorunun narenciyede yaşananlar olduğunu, sosyal medyada ortaya çıkan limonla ilgili sorunların üreticilerin ağaç kesmesine neden olduğunu, narenciyede ise belirsizlik yaşandığını belirtti. portakallar. Elmada borsanın yüksek fiyatlarla açıldığını, sera ürünlerinin pahalı olabileceğini belirtti.
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da Meclis’e araştırma önergesi sunarak, turunçgillerin önemli üretim merkezlerinden Hatay’da yaşanan deprem felaketi sonrası mevsimlik işçi bulmada yaşanan sorunların ele alınmasını istedi.
Bölgede hem maliyet sorunu hem de barınma sıkıntısı nedeniyle narenciyede yaşanan sorunlar devam ediyor.
Kırmızı et fiyatları yıllarca düşmeyebilir!
Ülkede süt fiyatlarıyla başlayan sorunların hayvanların kesime gönderilmesi şeklinde devam ettiği, süt fiyatları üzerindeki baskının yarattığı krizin ‘geri dönülemez’ görünmediği belirtildi.
2024 bütçe teklifinde görülen Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinde, kırmızı et üretimindeki azalmanın önümüzdeki yıl da devam edeceği, et üretiminin 2024 yılında ise yüzde 5,5 oranında azalmasının beklendiği belirtiliyor.
Kırmızı et üretiminin 2023 yılı sonunda 1 yılda yüzde 16 oranında azaldığı dikkat çekerken, 2026 yılında dahi 2022 seviyesine ulaşması beklenmiyor.
Birgün’den Havva Gümüşkaya’nın haberinde ETBİR Başkanı Ahmet Yücesan, pandemiyle başlayan süreçte arz-talep dengesinin bozulduğuna dikkat çekerek, ‘Enflasyonu düşük göstermek için süt fiyatları baskılandı. Sütten gelir elde edemeyen halk, genç hayvanlarını kesime gönderdi. Süt fiyatlarının baskılanmasının yol açtığı krizin geri dönülemez olduğu düşünülemez. “Kendi üretimimiz baltalandı” dedi.
2019 yılında başlayan hayvan kesimi, pandemi sonrası doğru yönetilemeyen süreçlerle devam ederken, önümüzdeki yıllara dair de umut yok. Toplam yurt içi tüketimin yüzde 10-15’inin ithalatla karşılanması nedeniyle hayvancılığın zaman alacağı belirtildi.
Et ve Süt Kurumu (ESK), kırmızı et piyasalarında “manipülatif” fiyat artışlarının önlenmesi amacıyla pazar ihtiyaçları oranında istikrarlı bir şekilde ithalat yaptığını açıkladı.
ESK’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın tezlerine yanıt olarak fiyat politikasının çiftçi maliyetleri doğrultusunda belirlendiği, hem üreticinin hem de tüketicinin korunması konusunda hassasiyet gösterildiği belirtildi.
